Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) blog sayfası Merkezin Güncesi’nde yayımlanan “Konkordato Gelişmelerine Yakından Bir Bakış” başlıklı tahlilde, son devirde artan konkordato taleplerinin finansal şartlarla olan bağlantısı ayrıntılı bir halde ele alındı. Tahlile nazaran, konkordato ilan eden firmaların değerli bir kısmı, nakdî sıkılaştırma öncesinde de finansal zorluklar yaşamaktaydı.
TCMB’nin internet sitesinde yayımlanan ve Başdanışman Halil İbrahim Aydın, Uzman Yardımcısı Kadir Gürci ve Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Ünal Seven tarafından hazırlanan raporda, firmaların yüksek borçluluk düzeyleri ve düşük likidite durumlarının konkordato süreçlerini tetiklediği vurgulandı.
“KONKORDATO SÜRECİNDE FİRMALARIN MALİ PROBLEMLERİ BELİRLEYİCİ”
Analize nazaran, konkordato ilan eden firmaların ticari borçlarının toplam varlıklarına oranı başka firmalara kıyasla daha yüksek, likidite oranları ise epey düşük. Konkordato firmalarında bu oranın yüzde 36 iken, başka firmalarda yüzde 11 düzeyinde olduğu belirtiliyor. Bu durum, konkordato ilan eden firmaların likidite problemlerini aşmak için konkordatoya başvurduklarını gösteriyor.
“SIKILAŞTIRMA ÖNCESİNDE DE SIKINTILAR MEVCUTTU”
Konkordato taleplerinin, yalnızca nakdî sıkılaştırma devrine has bir gelişme olmadığına dikkat çekilen tahlilde, 2023 yılının birinci yarısında konkordato ilan eden firmaların büyük bir kısmının aslında yüksek borçluluk ve düşük likidite meseleleri yaşadığı vurgulandı. Tahlilde, mali sıkılaştırma sürecinde bu firmaların mali meselelerinin daha görünür hale geldiği söz ediliyor.
FİRMALAR ORTASI TİCARET DE ETKİLENİYOR
Konkordato sürecinin, firmalar ortası ticareti de etkilediği vurgulanarak, konkordato öncesinde firmaların müşteri ve tedarikçi sayısında azalma gözlemlendiği belirtildi. Lakin, konkordato ilanından sonra bu firmaların faaliyetlerine devam edebilme kabiliyetinin arttığı da kaydedildi.
Sonuç olarak, konkordato taleplerinin yalnızca mali sıkılaştırmanın bir sonucu olmadığı, yüksek borç yükü ve düşük likidite ile karşı karşıya kalan firmaların bu süreçlere daha evvel de dahil oldukları söz edildi. Bu durum, konkordato ilan eden firmaların iktisattaki hisselerinin izafî olarak düşük olmasına karşın, finansal istikrar açısından yakından izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.